Öncelikle buna sebep olan ev arkadaşım Lacrymosa'ya teşekkürler...
Hayat denen bu kendince süren oyunda başlangıçları hiç bir zaman sevmedim,sevemiyorum da.
Nedeni belki sabırsızlık belki de cesaretsizlik adlandıramıyorum.Yazmayı hep çok sevdim,bi sürü günlüklerim oldu. Hepsi de benim için bi sırdaş gibiydi. Hani insanın yazdıkça yazdığı, her gün yazacak mutlaka bir şeyler bulduğu ergenlik zamanları..
Ben başlangıçlardan söz ederken ev arkadaşım Lacrymosa'nın taşınmak için toparlanışını ve Tutak'ta sona geldiğini izlemek de çok ağır geliyor. Sonlar da koyuyor insana, bırakıp gitmek, heybene attıklarınla yeni maceralara atılmak da koyuyor insana.
Lafın kısası başlangıçlarıyla, sonlarıyla hayırlı, uğurlu olsun bakalım..
Başlangıçları ben de sevmiyorum, çünkü hep bir bitişin arkasından başlıyorlar. Nedense şimdiye kadar beni mutlu eden bir bitiş yaşamadım...
YanıtlaSilBu yeni bitiş de, başlangıç da (her ne kadar üzücü olsalar da) bize uğur getirir umarım...
İnşallah öyle olur ve inşallah her şey gönlümüzce olur.
YanıtlaSil